Kuantalaşma, Fraktallanma ve Muassırlaşma

Yıllar geçtikçe mısralı şiir yazma konusunda insan daha isteksiz oluyor. Özünde, gerçek-zamanlı bir mısralı şiir peşinde olduğum için bir şiiri yazmaya başlamam ile onu tamamlamam arasında Yahya Kemal türü bir “ömür” geçmiyor. Çünkü biz, onun gibi kadîm sayacağımız bir geçmişin sularında yolculuk etmiyoruz, şimdi ve burada yaşıyoruz. Bizim için -en azından kendi kuşağımdan şairler için- Tarih’in monolitik bir yapısı falan yok. Geçmiş, kendi heybetini üzerimizde deneyemiyor artık. Bugün ve şimdi, geleceğin nasıl olabileceğine dair ufak ipuçları vermekten başka, yaşantımızın esasına dair hiç bir şeyin etkili olmasına izin vermiyor.

Okumaya devam et “Kuantalaşma, Fraktallanma ve Muassırlaşma”